Motor ilk kez 1936 yılında O. Ray Courtney tarafından yapılmıştır. Motor 1930 KJ Henderson modeli üstüne inşa edilmiş olup motoru sıralı 4 silindirden meydana gelmektedir.
Motorsiklet tarihinin gerçekten fantantik bir örneği ve inanılmaz bir işçilik.... Gerçekten güzel bir makine. Bence üstünde fazlasıyla İtalyan çizgisi bulundurmakta. Sanki amerikalı biri değilde, bir İtalyan mafya babasının özel yaptırtığı bir motor gibi geliyor bana :)
12 Ocak 2014 Pazar
11 Ocak 2014 Cumartesi
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı "Değerlerin sorgulanması"
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı roman, otobiyografi ve felsefi deneme türlerinin sınırlarını genişleten; bütün bir akılcılık geleneğini sorgulayan benzersiz bir "kült kitap."
Hikaye bir adamın, oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte yaptığı uzun bir motosiklet yolcumuğundan oluşuyor.Yolcular, metalik-plastik yalnızlıkların hüküm sürdüğü, özdeki çirkinliklerin yapay bir "stil" cilasıyla kapatılmaya çalışıldığı Amerikan kentlerinden, sapa dağ yollarından, uçsuz bucaksız düzlüklerden geçer, bir dağa tırmanır ve en sonunda okyanusa varırlar. Adam yolculuk boyunca bir de "iç yolculuk" yaşamakta, başka doruklarda gezinmektedir. Kendi "deli" geçmişine, aklın ötesine yolculuk yapmaktadır.
"Akılcılık" dediği hayaletin peşinde antik Greklerden moderns bilim felsefesine kadar bütün Batı düşüncesini kateder. Etrafındaki bütün çirkinliğin, sahteliğir sebebi olduğu söyleyen teknolojiyi suçlamaz. Sorun, teknoloji üreten insanlara ürettikleri nesneler arasındaki ilişkilerdir. Bunun da temelinde gerçekliği, özne ve nesne diye uzlaşmaz karşı kutuplar koyutlayarak kavramaya çalışan Akıl anlayışındaki "genetik bir bozukluk" yatar. Bu anlayış, Nitelik sorunuyla hesaplaşamaz. Bir sanatçının yapıtını oluşturduğu, bir tamircinin bir motorsiklti özenle tamer ettiği saf Nitelik anlarında özne ve nesne özdeştir. Bir yanda insan, bin yanda dünya/Nesne yoktur. Değer yoksa olgu da olamaz. "iyi", gerçekliğin bir biçimi değildir, kendisidir.
Pirsig'e göre dünyayı politik programlar oluşturarak düzeltemezsiniz, bunlar ancak temeldeki sistemin doğru olması durumunda işe yarar. "Dünyüyı düzeltmenin yeni önce kendi yüreğimiz, kafamız ve ellerimiz ve onladan çıkan iştir." Bu yüzden de insanoğlunun yazgısını düzeltmekten değil, motosikletin nasıl onarılacağından söz eden bir kitaptır bu. " Çünkü gerçek motosiklet, kendimiz denen motosiklettir."
Hikaye bir adamın, oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte yaptığı uzun bir motosiklet yolcumuğundan oluşuyor.Yolcular, metalik-plastik yalnızlıkların hüküm sürdüğü, özdeki çirkinliklerin yapay bir "stil" cilasıyla kapatılmaya çalışıldığı Amerikan kentlerinden, sapa dağ yollarından, uçsuz bucaksız düzlüklerden geçer, bir dağa tırmanır ve en sonunda okyanusa varırlar. Adam yolculuk boyunca bir de "iç yolculuk" yaşamakta, başka doruklarda gezinmektedir. Kendi "deli" geçmişine, aklın ötesine yolculuk yapmaktadır.
"Akılcılık" dediği hayaletin peşinde antik Greklerden moderns bilim felsefesine kadar bütün Batı düşüncesini kateder. Etrafındaki bütün çirkinliğin, sahteliğir sebebi olduğu söyleyen teknolojiyi suçlamaz. Sorun, teknoloji üreten insanlara ürettikleri nesneler arasındaki ilişkilerdir. Bunun da temelinde gerçekliği, özne ve nesne diye uzlaşmaz karşı kutuplar koyutlayarak kavramaya çalışan Akıl anlayışındaki "genetik bir bozukluk" yatar. Bu anlayış, Nitelik sorunuyla hesaplaşamaz. Bir sanatçının yapıtını oluşturduğu, bir tamircinin bir motorsiklti özenle tamer ettiği saf Nitelik anlarında özne ve nesne özdeştir. Bir yanda insan, bin yanda dünya/Nesne yoktur. Değer yoksa olgu da olamaz. "iyi", gerçekliğin bir biçimi değildir, kendisidir.
Pirsig'e göre dünyayı politik programlar oluşturarak düzeltemezsiniz, bunlar ancak temeldeki sistemin doğru olması durumunda işe yarar. "Dünyüyı düzeltmenin yeni önce kendi yüreğimiz, kafamız ve ellerimiz ve onladan çıkan iştir." Bu yüzden de insanoğlunun yazgısını düzeltmekten değil, motosikletin nasıl onarılacağından söz eden bir kitaptır bu. " Çünkü gerçek motosiklet, kendimiz denen motosiklettir."
5 Ocak 2014 Pazar
Baktıkça ayrıntı, gördükçe ayrıntı....
1956 FLH Panhead Bobber
Saatlerce bakmaya doyulmayan, her dakikada yeni bir ayrıntı keşfedilen harika bir panhead...
Gitmesek de görmesekde orada bir wicked wheel var uzaktaaa....
Panama sahilinde bulunan ve her motor hayranının bir kez olsun gitmek istediği WICKED WHEEL. Mekandan bazı kareler;
http://thewickedwheel.com/
4 Ocak 2014 Cumartesi
Peugeot 103 T-HAWK Custom
Christophe Naulet isimli Fransız motosiklet sever birçoğumuzun hayallerini süsleyecek bir Peugeot 103 MVL modifikasyonuna imza atmış hem de Los Angeles’ta... Gençliğinde Peugeot ve Motobacane gibi mobiletleri kullanan Naulet, bir moped ustasına dönüşen hayatını şöyle anlatıyor: “Peugeot ve Motobecane mopedler 70’lerde oldukça ünlüydü. Modifikasyon için de birçok parçanın oluşu ilgiyi de arttırmış, iş yarışlara kadar uzanmıştı. 80-90’larda Moped yarışları oldukça revaçtaydı. 50 cc’lik motorlara varyatörlü aktarma organı eklenip moped bir üst sınıf modifiye araç haline getiriliyordu. Alüminyum alaşım custom şasiler ve motor modifikasyonu ile 18 beygir gücünde bir yarış aracı elde ediliyordu. O zamanlar Fransa’da ulusal bir moped şampiyonası bile düzenleniyordu ancak 90’lı yılların sonlarına doğru yarışlar sona erdi.”
“2007 yılında eski bazı yarışçılar yeniden bazı etkinliklerle yarışları gündeme getirdi. Ben 2001 yılında Los Angeles’e taşınmıştım. Şans eseri komşum bir moped satın alınca ben de mopedlerle 2009 yılında yeniden tanıştım diyebilirim. Garip bir hisle çocukluk anılarım canlandı. 500 $’a bir tane 1978 model Peugeot 103 stok halde ancak çalışmayan motor buldum. 30 $’a elektrik aksamını tamir ettirdim. Bir çocuk gibi mutluydum diyebilirim. Ardından onu şu anki T-Hawk haline getirmek için yaklaşık iki yıl içerisinde 5.000 $ daha para harcadım. Arada başkaları için de moped bulup modifiye ettiğim için bu süre uzadı.”
“Orijinal 1978 Peugeot 103 MVL, 50 cc’lik 3 bg, hava soğutmalı motora sahip ve yaklaşık saatte 48 km gibi bir hıza ulaşabiliyor. Benim yaptığım modifiyeli versiyonu ise 70 cc Malossi H20, elektrikli su pompası, akü ve birçok performans parçası sayesinde 96 km/s hıza kolaylıkla ulaşabiliyor. Ancak şasi haricinde orijinal bir parçası neredeyse yok ve tüm bunları çok az aletle evimin yatak odasında, yerde yaptım.”
“2010 yılı itibariyle hobimi ek iş olarak değerlendirmeye başladım ama bu oldukça zorlu ve uzun bir yoldu. Şimdiyse bütün işim gücüm bu oldu. Bazı insanlar tasarımlarıma bayılırken bazılarıysa nefret edebiliyor… Fakat bu işi kimsenin cesaret edemediği bir üst kademeye çıkardığımı düşünüyorum. Bu günlerde Amerika’da moped modifiye işini en iyi yapan kişilerden biriyim hatta en iyiyim çünkü bu işi içten-yaşayarak yapıyorum. Bu iş çok fazla zaman ve para demek ancak sonunda değiyor.”
Orijinal 1978 Peugeot 103’e bakıldığında, modifiyeli T-Hawk’ta ne kadar çok parçanın değiştirildiği daha iyi anlaşılıyor
Christophe Naulet gerçek bir moped aşığı ve bu sevgisini işi haline getirebilmiş mutlu insanlardan biri. T-Hawk Custom adını verdiği tasarıma baktığımızda şasiyi sele ve gidon arasına eklediği ek boru ile güçlendirmiş. Arka maşayı spor bir görünüm kazandıracak şekilde tamamen yeniden yapmış, çamurluğu değiştirmiş. Ön ve arka süspansiyonları iyileştirmiş; ön süspansiyonu dikey konumlandırılmış iki gidon amortisörü ile güçlendirmiş. Orijinal tel jantların yerini 2’li 5 kollu alaşım jantlar ile birlikte önde ve arkada yeni disk frenler almış.
Orijinali 3 bg olan 50 cc Peugeot 103 motoru, Malossi modifiyesi ile arık 70 cc ve tam 18 bg...
T-Hawk’ın ekstra güç sunan yeni egzozu motosiklete modifiye ve “güç” vurgusu yapıyor. Custom ayaklıkları, yeni gidonu ve far grubu Peugeot 103’ün yeni spor ve cafe racer tarzı görünümüne katkıda bulunuyor. Gösterge grubunda bazı “racing” kullanıcılarının da tercih ettiği Vaypor -dijital hız ölçer- kullanılmış. Darısı ülkemizdeki mobilet severlerin başına :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)